Küreselleşme: Mal, hizmet ve sermayenin artan
hareketliliği sonucunda toplumlar arasındaki iletişim ve etkileşimin, ekonomik
bütünleşmenin ve karşılıklı bağımlılığın artmasıdır. 1980’lerde etkisini
arttırmış ve günümüzde zirveye ulaşmıştır.
SSCB’nin Dağılması ve Türk Cumhuriyetleri : * 1991’de
SSCB’nin dağılması sonrası Kafkasya ve Orta Asya’daki Türk cumhuriyetleri
(Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan)
bağımsızlıklarını kazandı. Bunları tanıyan ilk devlet Türkiye oldu.
* Bu yeni cumhuriyetlerle yakın iş birliği içinde olan
Türkiye, bu ülkelerin sahip olduğu enerji kaynak-larının Batı’ya aktarılmasında
kazanımlar elde etti ama yine de işbirliği istenen seviyede değildir.
*Türkiye, Azerbaycan enerji piyasasına 2 projeyle girdi:
a-) Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı : Azerbaycan
petrolünü Gürcistan ve Türkiye üzerinden Akdeniz’e taşıyan petrol boru hattıdır.
b-) Şahdeniz Projesi
: Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki enerji alanı Şahdeniz’den çıkan doğal
gazı Erzurum ve Ankara üzerinden Avrupa’ya taşıyan doğal gaz boru hattıdır.
* Ermenistan’ın 1990’ların başında Dağlık Karabağ bölgesini
(Azeri topraklarının % 20’sini oluşturur) işgal etmesi sonucu 1 milyon Azeri
mülteci durumuna düşmüştür. 26 Şubat 1992’de Rus askerlerinin desteklediği
Ermeniler “Hocalı Katliamı”nda 613 Azeri Türkünü katletmiştir.
SSCB’nin Dağılması Sonrası Avrupa’daki Gelişmeler :
* SSCB’nin liderliğindeki Doğu Bloku, 1975’teki Helsinki
Deklarasyonu sonrasında dağılmanın işaretle-rini vermeye başladı. 1985’Te SSCB
devlet başkanlığına gelen Mihail Gorbaçov’un uygulamaya koydu-ğu Glastnost
(Şeffaflık) ve Perestroyka (Yeniden Yapılanma) politikası ile SSCB dağılma
sürecine girdi.
Çekoslovakya : Avrupa’da barış,insan hakları ve demokrasi
ortamına zemin hazırlamak için imzalanan Helsinki Deklarasyonu’na olumlu tepki
veren ilk Doğu Bloku ülkesidir. 1988’de Sovyet düzenine başkaldıran ülkede 1989
yılında komünist rejim “Kadife Devrim”le kansız biçimde yıkıldı. 1993’te ülke barışçıl biçimde Çek Cumhuriyeti ve
Slovakya adıyla ikiye ayrıldı. Çek Cumhuriyeti 2016’da ismini Çekya olarak
değiştirdi.
Polonya : Stratejik ve jeopolitik öneminden dolayı Polonya
üzerindeki SSCB kontrolü diğer ülkelerde-kinden fazlaydı; Polonya’daki en ufak
demokratik hareketlere sert biçimde müdahale ediliyordu. Glastnost ve
Perestroyka politikasından cesaret ala ülkede komünist yönetim 1990’da yıkıldı.
Doğu Almanya : II. Dünya Savaşı’ndan sonra SSCB tarafından
kurulan bu devlet SSCB’ye en sadık devletti. Glastnost ve Perestroyka’dan fazla
etkilenmedi. 1989’da Berlin Duvarı yıkıldı, 1990’da iki Almanya birleşerek
Almanya Cumhuriyeti adını aldı (Komünist rejim yıkıldı) (Film Ön.: Elveda
Lenin).
Romanya : Diktatör Nikolay Çavuşesku’nun 1989’da kurşuna
dizilmesiyle komünist idare yıkıldı.
Bulgaristan : Doğu Almanya’dan sonra SSCB’nin en sadık 2.
uydusuydu. 1989’da demokrasiye geçti.
Baltık Ülkeleri (Letonya-Litvanya-Estonya) : 1940’tan beri SSCB
idaresinde olan bu üç ülke 1991’de bağımsızlıklarını kazandı.
Ukrayna : 1989’da bağımsız oldu.
YUGOSLAVYA :
* Sırpların etkisi diğerlerine göre daha fazlaydı. 1989’da
Doğu Bloku’nda başlayan demokratikleşme hareketleri Yugoslavya’yı da etkiledi.
1991’de Slovenya, Hırvatistan ve Makedonya bağımsızlığını ilân etti. Karadağ ve
Sırbistan birleşerek Yeni (Federal) Yugoslavya’yı kurdu. Aliya İzzetbegoviç
liderliğinde-ki Bosna-Hersek ise 1992’de bağımsızlığını ilân etti. Fakat
Bosna-Hersekli Sırplar isyan etti ve Sırbistan da bu isyana destek verince iç
savaş çıktı.
Bosna Savaşı (1992-1995) :
* Hem Sırpların, hem Hırvatların saldırısına uğrayan Bosnalı
Müslümanlar, Avrupa’nın duyarsızlığıyla karşılaşınca uygulanan vahşet, soykırım
boyutlarına vardı. Sırp general Ratko Mladiç 1995’te 8372 Boşnak’ı öldürdü
(Srebrenica Katliamı). İç savaş sırasında yaklaşık 300 bin Boşnak katledilirken
500 toplu mezar ortaya çıkarıldı. Mostar Köprüsü tarihî eserler yok edildi.
* Bosna-Hersek’i tanıyan ilk ülke olan Türkiye, iç savaş
boyunca Boşnakların haklarını savundu. Sırplarla aynı ırk ve mezhepten olan
Ruslar savaş boyunca Sırpları destekledi. ABD ve NATO Sırplara yönelik birkaç
göstermelik bombardımandan öteye gitmezken AB üyesi ülkeler de Boşnak
mültecileri ülkelerine almadılar. Kuveyt’in işgali sırasında dünyayı ayağa
kaldıran BM de Boşnakların katledilmesi-ne göz yumdu. Bosna Savaşı,II. Dünya
Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da en fazla insanın öldüğü savaştır.
Kosova Savaşı (1999) :
* Sırbistan içinde özerk bir bölge olan Kosova, 1992’de
bağımsızlığını ilân etti ancak Sırplar bunu tanı-madı. 1997’de Sırp-Kosova
çatışmaları başladı. Kosova’daki Müslüman Arnavutlar 1999’da Sırplara karşı
Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK)’nu kurdu.
* 1999’da Sırp katliamları tüm Kosova’ya yayıldı. Ancak Bosna
Savaşı’ndaki kötü imajını değiştirmek isteyen NATO bu sefer müdahale ederek
savaşı durdurdu. Kosova 2008’de resmen bağımsız oldu.
AB’nin Genişlemesi :
* 1973: İngiltere
katıldı
* 1981: Yunanistan
* 1986: İspanya
ve Portekiz
* 1995: Avusturya,
İsveç ve Finlandiya
* 2004: Çek
Cumhuriyeti, Slovakya, Letonya, Litvanya, Estonya, Malta, Macaristan, Polonya,
Slovenya ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi
* 2007: Romanya ve Bulgaristan
* 2013: Hırvatistan
KÜRESELLEŞEN
DÜNYADA ORTADOĞU
* 1948’de Filistin topraklarının % 56’sını işgal ederek
kurulan İsrail’e karşı Yaser Arafat tarafından 1959’da El
Fetih, 1964’te ise Mısır Devlet Başkanı Nasır’ın çabalarıyla Ahmet
Şükari tarafından Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) kuruldu (Arafat 1967 sonrası
FKÖ’nün de başına geçti).
*İntifada : Filistin halkının 1987’de İsrail’e karşı
başlattığı direniştir. 1987’dekine Birinci İntifada denir.
* FKÖ, 1988’de Yaser Arafat önderliğinde bağımsız Filistin
Devleti’nin kurulduğunu açıkladı. * 2000’de
İsrailli Ariel Şaron’un Harem-i Şerif’i ziyareti sonrası II. İntifada (El Aksa
İntifadası) başladı.
1990 ve 2003 Körfez Savaşları :
* Irak lideri Saddam Hüseyin’in 1990’da Kuveyt’i işgali
nedeniyle başlayan savaş, dünyanın yeniden yapılanmasının ilk adımı oldu. 17
Ocak 1991’de ABD liderliğindeki koalisyon, Irak’a yönelik “Çöl Fırtı-nası”
operasyonunu başlattı. 2 Mart 1991’de Saddam yenildi, Kuveyt yeniden bağımsız
oldu.
* 2003’teki II. Körfez Savaşı’nda ise ABD, Saddam’ın kitle
imha silahları ürettiği, El Kaide terör örgütü-nün Irak’ta mevzilendiği gibi
gerekçelerle (BM’nin Irak’ta kitle imha silahı olmadığına dair raporuna rağmen)
Irak’ı işgal etti. Sonrasında başlayan iç savaş ise hâlâ tam anlamıyla bitmiş
değildir.
11 Eylül Sonrası ABD Dış Politikası :
* 11 Eylül 2001’de dünya tarihinin en önemli terör
saldırılarından biri gerçekleşti. El Kaide üyeleri, kaçırdıkları uçaklarla New
York’ta bulunan Dünya Ticaret Merkezi binalarına (İkiz Kuleler) ve Washington’da
bulunan ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon)’a aynı anda saldırdı.
* 11 Eylül saldırısı, terörist grupların ABD’yi kendi
topraklarında ve doğrudan vurma gücüne sahip olduğunu gösterdi. Bundan sonra
ABD terörle mücadele adı altında daha saldırgan bir dış politika izlemeye
başladı. Terörist grupları barındırdıkları iddiasıyla 2001’de Afganistan’ı,
2003’te Irak’ı işgal etti. ABD Başkanı George W. Bush, ABD’nin
dokunulmazlık ve yenilmezlik efsanesini yok eden bu saldırılarla yaşadığı
prestij kaybını telafi etmek için güvenlik politikasında değişikliğe gitti.
Bush Doktrini : “Önleyici
Savaş Doktrini” de denir. 2002’de yayınlanan bu politika, tüm dünyayı bir savaş
alanı olarak görür. Potansiyel tehdit oluşturan, ileride sorun yaratması
muhtemel her oluşum veya ülkeyi “vurulmadan önce vurma”yı, hatta gerekirse o
ülkenin rejimini değiştirmeyi esas alır. Bu doktrinde düşman kavramının
belirsiz olması, ABD’ye istediği hedefi vurma imkanını vermiştir.
* ABD, Güney Sudan’ın 2011’deki bağımsızlık ilânı ederek
Sudan’dan ayrılmasını desteklemiş, hatta bağımsızlığının garantörü olmuştur (Güney
Sudan’daki petrol rezervleri nedeniyle).
Ortadoğu’da Su Sorunu :
* Dünyada genel bir sorun olan su sıkıntısı, Ortadoğu’da
daha yoğun hissedilmektedir. Dicle, Fırat ve Asi gibi sınır aşan akarsuların
varlığı, bölge ülkeleri arasında sorunlara neden olmaktadır.
*Türkiye-Irak-Suriye ilişkileri 1920-1960 arasında
olumluydu. 1960’lardan sonra su sorunu bölgenin gündemine oturmuş ve ilişkiler
bozulmuştur. Türkiye’deki GAP ve Suriye’deki Fırat Vadisi Projesi gibi su
projeleri ilişkileri daha da germiştir.
* Dicle ve Fırat’ı “sınır aşan akarsular” olarak
değerlendiren Türkiye, suya kaynaklık eden ülkeyle suyun geçtiği ülkelerin eşit
paylaşım hakkına sahip olmadığını savunuyor. Suriye ve Irak’a göreyse bu iki
nehir “uluslararası akarsu” niteliğindedir; dolayısıyla Türkiye bu nehirler
üzerinde egemenlik hakkına sahip değildir. Bu sular bir anlaşmayla adil biçimde
dağıtılmalıdır.
KÜRESELLEŞEN
DÜNYADAKİ EKONOMİK, SOSYOKÜLTÜREL VE BİLİMSEL GELİŞMELER
Neoliberalizm :
1980’lerden itibaren neoliberal (yeni liberal) ekonomi politikaları tüm dünyada
etkili olmaya başladı. Bu politika, klasik ekonominin önerdiği “Bırakınız
yapsınlar, bırakınız geçsinler” ilkesiyle hareket eder. 1980’lerde İngiltere’de
Başbakan Margaret Thatcher, ABD’de ise Başkan Ronald Reagan bu politikanın en
güçlü savunucularıydı.
* Komünizmin çökmesi ve Soğuk Savaş’ın bitmesiyle eski
komünist ülkeler dahil tüm dünyada neoliberal politikalar yaygınlaştı.
Neoliberalizm, küreselleşme sürecinin temel ideolojisi haline geldi. Neoliberal ekonomi politikaları, küresel
ekonomi politikaları haline geldi.
* Klonlanmış (kopyalanmış) ilk canlı olan koyun Dolly,
1996’da İskoçya’da dünyaya geldi (üretildi). Endişelere sebep olan bu olaydan
sonra ABD’de insan kopyalamaya yönelik çabalar yasaklandı.
* 1970’lerin sonunda ABD’de toplumsal muhalefet aracı olarak
doğup gelişen hip hop ve rap müzikleri, tüm dünyaya yayıldı.
20. yy’ın ortalarında doğan Pop müzik, bugün hâlâ dünya plak
pazarında % 95’lik bir paya sahiptir.
Arap Baharı :
* 17 Aralık 2010’da Tunuslu bir gencin kendini yakmasıyla
başlayan, demokrasi ve değişim parolasıyla gelişen olaylar; Mısır, Yemen, Libya
ve Suriye gibi diğer Arap ülkelerine de sıçradı. Ortaya çıktığı ve yayıldığı
coğrafyadan dolayı bu olaylara “Arap Baharı” dendi. Arap Baharı’nın doğmasının
nedenleri:
a-) Arap toplumunun aşiret ve mezheplere dayanan yapısının
çatışma yaratması
b-) Olayların çıktığı Arap ülkelerindeki yüksek işsizlik,
rüşvet ve yoksulluk
c-) Tek partili ve tek adamlı yönetimlerin muhalefeti baskı
altında tutması
d-) Modern iletişim araçlarının (sosyal medya)
kullanılmasıyla dünyadaki gelişmelerden etkilenilmesi
* Tunus, Mısır, Libya ve Yemen’de iktidarlar değişti;
Suriye’de ise hâlâ devam eden iç savaş başladı.
Genel Ağ:
* Bilgisayar ağları üzerinden hızlı ve güvenilir biçimde
haberleşmek için geliştirilen bir tekno-lojidir (Stanford Araştırma
Enstitüsü’nde kazara ortaya çıkmıştır). Genel Ağ, insan gücüne dayanan sanayi
toplumundan bilgisayarlara dayanan bilgi toplumuna geçişi sağladı.
* İlk elektronik posta 1971’de gönderildi. İlk web sitesi
1991’de tasarlandı. Genel Ağ sayesinde mekan kavramı önemini yitirirken bilgiye
ulaşmak anlık bir faaliyete dönüştü.
* Fakat Genel Ağ’daki hızlı genişleme, gelişmiş bir altyapı
ve güvenlik sorununu doğurdu. Suçlarda ve terör eylemlerinde çeşitlilik
yarattı. Soğuk Savaş’taki rekabet siber alana kaydı. Siber saldırı ve suçlar-da
en büyük mağduriyeti devletler yaşamaktadır (İlk siber saldırı 2007’de
Estonya’ya yapıldı). * Günümüzde bilgisayar, Genel Ağ üzerinden
kültür ve toplumların değiştirilebildiği önemli bir araçtır.
* Sosyal Medya
: Bireylerin video, fotoğraf, görüntü, yazı, fikir, karikatür, haber paylaşmak
için kullandığı çevrimiçi (online) sanal iletişim ortamlarıdır.
* Genel Ağ aynı zamanda yeni endüstriyel yapıların
gelişmesini ve kapitalizmin dijitalleşmesini sağladı.
* Bugün endüstriyel üretimin büyük kısmı askerî üretimdir.
Kapitalizm: Üretim
araçlarının özel mülkiyetin elinde olduğu ve serbest piyasa kurallarının
geçerli olduğu ekonomik sistemdir. Liberalizmin vahşileşmiş halidir.
1990 SONRASI
TÜRK DIŞ POLİTİKASI
* 1990’larda SSCB ve Yugoslavya’nın dağılması, Türkiye’nin
Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya’ya yönelik politikalarını etkiledi.
Ortadoğu’da yaşanan Körfez Savaşları ise Türkiye’yi önemli güvenlik riskleriyle
karşı karşıya getirdi.
* Türkiye bu dönemde Kafkasya’da Azerbaycan ve Gürcistan’la
iyi ilişkiler geliştirirken Ermenistan’la ilişkiler olumsuz olmuştur.
Balkanlarda ise Makedonya ve Bosna-Hersek ile iyi geçinen Türkiye’nin Sırbistan’la
yıldızı pek barışmamıştır.
* 1996’da Kardak kayalıkları meselesi, Türkiye ve
Yunanistan’ı savaşın eşiğine getirdi. 2000’li yıllarda kıta sahanlığı, Ege hava
sahası, Ege adalarının silahlandırılması ve özellikle Kıbrıs meselesi,
Yunanistan ile derin ayrılıklara sebep oldu.
* Türkiye 1990’larda Bulgaristan’la ilişkilerini düzeltirken
Romanya ile iyi ilişkiler kurmuş; Arnavutluk, Kosova ve Bosna-Hersek’i ise
güvenilir müttefikler olarak görmüştür.
Ortadoğu
* Hatay meselesi ve 1960’lardan sonra baş gösteren su sorunu
yüzünden iyi olmayan Türkiye-Suriye ilişkileri 2000’li yıllarda düzeldi. 2003
sonrasında iki ülke, ortak sorun olan Kürt meselesi yüzünden daha da
yakınlaştı.
* Ancak 2011’de Arap Baharı’ndan hemen sonra başlayan Suriye
İç Savaşı sırasında ilişkiler tekrar bozuldu. Türkiye muhaliflerden oluşan
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’nun kurulmasında etkili oldu ve Suriyeli mültecilere
kucak açtı.
* 1990’larda Türkiye-İran ilişkileri bölgesel üstünlük
mücadelesi nedeniyle gergin geçerken 2002 sonrasında yumuşama görüldü. Fakat Türkiye’nin
2011’de NATO’dan Malatya’da füze kalkanı kurmasını talep etmesi ve Suriye İç
Savaşı, İran’la ilişkileri yeniden germiştir.
* Türkiye ve İsrail 1990’larda iyi anlaşırken 2000’lerde
Ariel Şaron’un Filistin’e yönelik sert politikaları ilişkileri bozmuş,
2010’daki Mavi Marmara gemisi baskınıyla da ilişkiler kopma noktasına gelmiştir.
* Türkiye 1991’deki I. Körfez Savaşı’nda ABD’ye destek verdi
ama özellikle sınır ticaretinin durması, Türkiye’yi ciddi ekonomik kayıplara
uğrattı. 2003’teki II. Körfez Savaşı sırasında ise Türkiye’nin 1 Mart Tezkeresi
ile ABD’nin Türkiye üzerinden Irak’a saldırmasına izin vermemesi Türk-Amerikan
ilişkilerin-de bir kırılma yarattı ve ABD’nin bölgedeki Kürtlerle daha fazla
yakınlaşmasına sebep oldu. Kerkük ile ilgili gelişmeler ve özellikle 2003’te
Süleymaniye’de Türk askerlerinin başına ABD’lilerce çuval geçiril-mesi
Türkiye’deki ABD karşıtlığını arttırdı.
1990’larda Türkiye’deki Ekonomik Gelişmeler :
* Türkiye 1980’den sonra dünya ekonomisiyle entegre olmak
için liberal adımlar attı.
* Türkiye 1991 ve 1994’te iki önemli ekonomik kriz yaşadı.
1991 Krizi’nde I. Körfez Savaşı’nın etkisi vardır (Kerkük-Yumurtalık petrol
boru hattının kapanması). 1994 Krizi’nde ise enflasyon % 114’e ulaştı, TL % 100
değer kaybetti. IMF’den kredi alındı, yeni vergiler kondu, mevcut vergi
oranları arttırıldı. 2000-2001 ekonomik krizinde ise TL’nin aşırı değer
kazanması etkili oldu.
* 2007’de ABD’de başlayan ve ertesi yıl tüm dünyaya yayılan
ekonomik kriz, 1929 Ekonomik Buhranı sonrasında dünyadaki en büyük ekonomik
krizdir (Türkiye’yi de olumsuz etkilemiştir).
Cari Açık : Bir
ülkenin bir yıl içindeki ihracatı ile ithalatı arasındaki fark, cari işlemler
dengesini oluştu-rur. İthalat ihracattan fazlaysa aradaki farka “Cari Açık”
denir.
* 28 Şubat Postmodern Darbesi : 28
Şubat 1997’de Refah-Yol hükümetine yapılan darbedir.
* 15 Temmuz Darbe Girişimi : Cemaat
olarak 1960’larda ortaya çıkan, 1980’lerde okullaşan ve kamu sektöründe
kadrolaşan, sonrasında holdingleşen FETÖ’nün planladığı darbe girişimidir. Türk
halkının direnişi karşısında başarısız olmuştur.
* 20. Yy’da Bilime Hizmet eden Dört Türk Bilim
İnsanı: Oktay Sinanoğlu (Fizik-Kimya), Aziz Sancar (Nobel Kimya Ödülü),
Fuat Sezgin (İslam Bilim Tarihi), Gazi Yaşargil (Beyin Cerrahi).